Umudun kanatlarıyla uçuşalım – Kudret Sönmez

Yer yarıldığında, beton kırıldığında bir çift kanadımız olaydı iyiydi… Yüreğimize cesaret salan kartal, bağrımıza yaslanan güvercin, gönlümüze yuva kuran serçe, kulağımıza konuşlanan bülbül olup her sarsıntıda uçabilseydik keşke! Biz toprağın altına düşeceğimize, o bizim altımızda kalsaydı. Darbeleriyle dokunamasaydı hiçbir cana. Öfkesini bizden çıkaramasaydı yerin dibi… Biz çocukken zelzele derdik depreme. Adana ve çevresi sarsılmazdı o vakitler. Fakat ülkemiz seyrek de olsa sallanırdı. O döneme ait, hafızama yerleşmiş en önemli zelzele yani deprem, 1975 yılında Diyarbakır’a bağlı Lice’de olmuştu. Üzülmüştüm. Gazetelerdeki fotoğraflara bakıp afetin yıkımlarını ve Kızılay çadırlarını kurşunkalemle resmetmeye çalışmıştım defter sayfalarında. Çizerken içim yansa da, sonradan biraz teselli bulup rahatlamıştım. Sanırım bir iki naif şiir de döktürmüştüm. Yazmak ve çizmek, ikisi de iyi gelmişti bana. Aradan 10 yıllar geçti. Asrın en büyük kırıkları arasında kaldık. Endişeli ve üzgün günler yapıştı yakamıza. Bu arada 1998 Ceyhan ve 1999 Gölcük depremlerini de unutamayan hafızam, ille de sanat diyor! Ve kafamın içinde uçuşan bütün kuşlar, umudun heykelini dikiyorlar hayatıma… Lütfen yaşama sevincinizi yitirmeyin; sanatın tüm renklerini yükleyip kanatlarınıza, yerin yüzünden ayrılıp göğün yüzünde onarın içinizdeki kırıkları!

 

Hayatın renklerini Tarsus’ta buluyor

Gonca Gül Dönmez… 1956 yılında Mersin’de doğmuş. 1978’de diş hekimi olarak meslek hayatına adım atmış. Bur süreç, 1986’dan itibaren Tarsus’ta devam etmiş.  Sanat hayatını Ahmet Bağ – Cumali Balcı Atölyesi’nde sürdüren, akrilik ve suluboya tekniklerine ağırlık veren ressamımız son yıllarda yaşadığımız sıkıntılara dair şu açıklamayı yaptı:

“Merhaba… Kendimi tanıtmak için yazdığım bu yazıya başladığım ‘merhaba’ kelimesini çok severim. Farsça kökenli olan bu kelime ‘Ben dostum, bana arkanızı dönmekten çekinmeyin, benden size zarar gelmez’ demenin en kısa ifadesidir… Üç kız annesi bir diş hekimi ve ressamım. Son birkaç yıl, bize kendimizi ve hayatla olan ilişkimizi gözden geçirmemiz için adeta bir sınav dönemi gibiydi. Covit ve arkasından yakın çevremizde yaşanan deprem bizlere hayatımızı, yaptıklarımızı ve yapmadıklarımızı düşünmemiz gerektiğini hatırlattı. Silkinmemiz ve sayıyla kendimize gelmemiz gerekiyor. Hayat, hiçbir şey yapmasak da geçiyor ve her gün menzile bir adım daha yaklaşıyoruz. Bu durumda mutlu olmak ve mutlu etmek biz insanların en önemli hedefi olmalı. Yarın varsa, umut da vardır sanat da. Artık herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gereken zaman. En iyiyi en güzeli hak ediyoruz. Şimdi elimizi uzatıp alma zamanı.”

 

Ücretsiz resim kursları yeniden başladı

Çukurova Şehit Aytekin Kuru Halk Eğitimi Merkezi ve Çukurova Belediyesi’nin ortak projesi kapsamında verilen ücretsiz resim kursları yeniden başladı. 6 Şubat sabahı yaşadığımız sarsıntılar sonucu atölye çalışmalarına geçici olarak ara veren yönetim, 13 Mart Pazartesi gününden itibaren renklerin diyarının kapısını sanat dostlarına açtı… Bu projede öğretmen olarak görev üstlenen Ressam Nuray Bozkuş, konu hakkında şu bilgileri verdi:

 

“Sanat, doğanın sert yüzüne gönderdiği tebessümle resim çalışmalarımızı yeniden canlandırdı… Resim atölyemizi yeniden açarak, kursiyerlerimizle bir araya gelmemiz hepimizi sevindirdi. Atölyemizde eğitim alan arkadaşlarımızın enerjisi, ortamın sıcaklığı beni de mutlu ederek dayanışmamızın daha da güçlenmesine sebep oldu. Her şeye rağmen, şimdilik 11 arkadaşımızla kursumuza başladık. Yakında daha da çoğalacağımıza inanıyorum.”