5 Soru 5 Cevap // Melike Şahin

Onu birçoğumuz BaBa ZuLa‘nın sesi olarak tanıdık. Şimdilerde ise kendi yolunda ağır ama sağlam adımlarla ilerlemenin derdinde. Geçtiğimiz Mayıs’ta Levni ile “Ham Meyveler” isimli bir kayıt yayınlamıştı, ardından Boom Pam ile ortak çalışması “Beni Yalnız Koma” geldi. Bu ikisini ilk solo teklisi “Bi’ Fırlatsam” takip etti. Şimdiyse bestesini Cihan Mürtezaoğlu ile birlikte yaptıkları yeni teklisi “Deli Kan” ile gündemde. Bu şarkı yoldaki ilk albümün de habercisi üstelik. Şimdilik bu albüme bildiğimiz tek şey adı: “Merhem”. Devamı için bekleyip görmemiz gerekiyor, Melike Şahin‘i biraz daha yakından tanımak isteyenler içinse ‘cevaplar’ aşağıda.

**

– Müzikle ilişkin nasıl başladı?

Ne güzel olurdu tam nerde nasıl başladı hatırlasam. İnsanın müzikle ilişkisi ne acayip, düşünsene ne kadar çok şey duyuyor dinliyoruz, onları nerelere kaydediyor nasıl tüketiyoruz, onlarla nasıl ilişkileniyoruz, onlardan neler üretiyoruz acaba. Soruyu daraltıp şarkı söylemekle ilişkim nasıl başladı yapayım müsaadenle. İki albüm var aklıma gelen, biri “Işık Doğudan Yükselir” (Sezen Aksu) diğeri “Salkım Söğüt 1” (Çeşitli Sanatçılar). Yedi sekiz yaşlarıma denk düşüyorlar. O albümlerden sevdiğim parçaları ezberleyip söylerdim durmadan. Kendim de yazıyordum bir şeyler; kardeşime ninni, o zamanlar aşktan ayrılıktan ne anlıyorsam artık onlarla ilgili şarkılar. Sabahat Akkiraz çok dinlerdik arabada bir de. Böyle böyle ilişmişiz müzikle bilmem ki, vurmuş bir yerimize.

– İlk konserin neredeydi? Neler çaldın, kimler izledi, ortam nasıldı?

İlk mikrofonlu şarkı söyleme etkinliğim 5.sınıf mezuniyet balosu. Üç şarkı seslendirdim: “Adı Bende Saklı”, “Ben Sende Tutuklu Kaldım”, “Biz Ayrılamayız”. Şimdi repertuvarıma alabilirim aslında bunları. Ortam öğrenci, aile bireyleri ve öğretmenler. O performansın vhs’si var bir gün çevirttireceğim izleyebileceğim formatlara.
Her farklı projenin ilk konseri uyku kaçırtan heyecanlar yaratır bende. Son işim Melik Şah ve Saz Arkadaşları’nın ilk konseri şu an hayatta olmayan Kanto adlı mekanda olmuştu, 2016 ekim ayında. çÇk sevgili arkadaşlarım gelmişti, aşırı mutluluk dolu bir geceydi benim için, ortam rakıydı. Ben de öyle.

– Düşünce dünyanı en iyi tarif eden isimler/filmler/kitaplar/albümler hangileri?

Şeylâ erbil. Didem Madak. Birhan Keskin. “Kurtlarla Koşan Kadınlar” derim kitap için. Film için “Elle” derim, Isabelle Huppert’in can verdiği Michele Leblanc karakteri derim daha da spesifik olmam gerekirse.

– Hiç dinlememiş birine müziğini nasıl anlatırsın?

“Müziğim” diyebileceğim bir külliyat henüz açılmadı dinleyene, birkaç şarkı hariç. İlk albümümün ismi “Merhem” olacak. Tek anahtar sözcüğümüz bu olsun müziğimi hiç dinlememiş bizler için, şimdilik: Merhem.

– Şu ara kafayı taktığın sanatçı/albüm/şarkı/soundtrack hangisi? Neden?

Uğur Küçükkaplan’ın “Arabesk” adlı çalışmasını okuyorum şu sıralar. Kitapta bahsi geçen bazı albümlere takılıyorum. En son “Mine Koşan Kahire’de” albümüne takıldım. Fikret Kızılok’a ayrıca taktım kafayı çıkamıyorum. Bunlar çalışmalı kafa takmalarım, sound aranjman ne dünyalar yaşanmış memlekette diye. Normal dinleyici olarak evde Marvin Gaye, yolda Tuğçe Şenoğul “Gölgelerine” keyfi yaşıyorum şu ara.

 

Yazının devamını okumak için tıklayın